29 Ekim 2008 Çarşamba

küfür!

öncelikle iyakşanlar. açılmışsın yavrum hayırlı olsun. mesut olduk, sevindik. gereken yerleri kınadık gereken yerde de bi takım küfürlerimizi de ettik bunuda bilesin e mi.

2 saat boyunca sadece bir kere sen önümden yürürken lan dedim şuna şöyle arkadan kollarımı kocaman açarak bi sarılsam noolur ki ? dedim. bi an ya sadece anlık kocaman bi sarılma isteği bu kadardı yani geçti gitti. başka şeyler de yapmak istedi canım çok. mesela o 'diğer'leriyle olanları anlatırken ağzının ortasına çarpma isteği kadar masumane şeyler. bir de önlenemez bir küfür etme isteği. o nerden çıktı ben de bilmiyorum ama öyle yani küfür!
sen gittikten sonra niyeyse bilinç altım bana bi oyun yaptı sağolsun böyle herkes herşey sustu beynimde o an hissettiklerimin soundtracki çaldı. soruyo musun bakalım nasılsın diyee? ne biliyosun belki iyi değilim bu gece. sadece bu kadarı. hep sen anlattın hemde hava su anlatmadın yani diğerlerini anlattın. baktım gözünün içine ta içine baktım, istediğim, beklediğim, özlediğim tek bir cümle söyle diye. ya öyle öznesi tümleci yüklemi yerli yerinde olmak zorunda değildi. sadece yüklem bile olurdu hatta. neyse zaten boş bakıyodun, boş bakmıştım. kandırdım.
ama sormadın nasılsın? diye halbuki ne çok yalanım vardı bu soruya. hazırlamıştım. şöyleyim böyleyim şunu yaptım şunla şurda... bi kere daha gel demedim sana. gelme çünkü. dokunmadım. istemedim(elektrik falan mazallah). konuşmadım. sustum. bekledim sor, bekledim merak etmiş ol. ı-ıh yok cık. ben merak etmiyodum biliyodum çünkü. sormama pek gerek kalmıyodu dilinin ucundaydı anlatıcakların. sorcağımı sanıyodun. bildiğimi bilmiyodun. diğerlerini değil seni merak ediyodum sadece. onuda ben sormadım sen de anlatmadın zaten.
sen gittikten sonra soundtrackimi tek başıma 15-20 dakika oturup dinledikten sonra soru işaretleri falan hepberaber bindik metroya sonra ver elini kuaför kardeş. boyandım, oldum renk renk geldim.

budur!
öyle yani.

sevmem o bana şunu dedi ben ona şöyle yaptım sonra hoop şöyle oldu yazılarını yazmayı. ama oluyomuş yazası geliyomuş insanın.

15 Ekim 2008 Çarşamba

yalan mı?

ne oluyo şuanda biliyo musun? piiuu nerden bilceksin. yağmur yağıyo. peki nerdeyim onu biliyo musun? yok. balkonda( yurt). ekran mekran oldu hep yağmur damlası. aaa tabiki müziksiz olur mu olmaz. manzara idare eder. gökyüzü, büssürü kocaman ağaç, azcık da erkek yurdu manzarası.
güzel güzel biraz soğuk o kadar. ha bide gündüzler sıkıcı gibi oluyo. dersler falan sıkıcı tabi ders araları daha sıkıcı. insanlarda öyle bi garip falan işte.
bu mudur ? budur be ne olsun daha hava su.
haftasonu olsun hep cumartesi pazarlar olsun. biri gelsin biri gitsin bunların sonra başa dönsün. olur ya zor değil. koca dünya dönmeyi biliyo ama bize sormadan bi sıkıntın var mı istersen duruyum, zaman dursun sonra demeden dönüyo.
yalansa de yalan.