22 Kasım 2008 Cumartesi

staj-akçay-ankara

şöyle oldu böyle oldu tamam anladık ama şu çok güzel oldu bak. staj işim bok olmuştu tam. olmuştu değil boktu yani yazın bi daha yapıcaktım kesindi bu. daha doğrusu pazartesi sordum dedim "bi şans" dediler yok artık yazın bi daha yap. iyi dedim. çok da umrumda değilmiş gibiydi ama salaklığıma kızıyodum tabi. aaa dün bi baktım adım panoda. ertesi gün görüşmeye çağrıyolar. bi gariplik vardı çünkü staj dosyam bendeydi vermemiştim ki onlara doldurmamıştım bile daha. amaan daha kötü ne olabilir ki işte yazın yapıcaktım. toplantı odasına birer birer girdik yok senin şuyun eksin yok burası yanlış olmuş deyip deyip yolluyolar genç arkadaşları. ben girdm içeri onlar bana ben onlara bakıyorum ortada bişey yok çünkü farkında değiller.

amaaan sıkıldım haa böyle anlatmaktan ne mal bişeymiş şu oldu bu oldu diye yazmak. ooff işte dedim tamam yazıcam "son şans" yaa nolcak sanki . tamam dediler. havada 3,5 salto yaparak ve ters takla atarak sınıfa doğru uçtum.

hımm dur dur en güzel şey şuydu aslında. aldım bileti işte binicem otobüse. bi baktım koltuk numaram 3 ııyy ayaklarımı uzatamıycam bok gibi haa bura dedim oturdum bilete bi daha baktım AKÇAY-ANKARA yazıyor. çok garip oldum lan. ne güzeldi akçay hey gidi hey. bindiğim otobüs akçay'ın arkadaşlarımız giderken el salladığımız o küçücük otogarından çıkıp gelmiş. hemen ayağa kalktım saygı duruşunda bulundum tekrar oturdum. hemen bacoya bi msj çaktım dedim böyle böyle.
ankaraya geldik iner inmez adamın biri muavin kardeşe bu nerden geliyoğ? dedi.
bizim oğlan akçay dedi. eve gelene kadar o akçay döndü durdu beynimde.