16 Mart 2008 Pazar

hiç

*"simsiyah bi bant gözünde ve alnında günah sözlerim yazılıyken, seni tanımam mı sandın ey bozuk çehrem? salıncakta sallanırken daha çocukluğum, içimde beti benzi atmış bordrolu sızılarım gülüyordu pis pis. o kadar hızlı koşuyorum ki gözümde siyah bir bant ve alnımda günah sözlerim aman diyeyim kimse görmesin. her koyuınun adaleti olduğu gibi birde bacağı var. hem de sarmalanmış bir çürük halatla. sağıma uzansam kimse yok solumun da kendine hayrı. ben dibine hayran dünyanın onun haberi yok kıyametinden. öyle böyle savruluvermiş gazete yaprakları gibiyiz onunla biz. sevmeye biraz erken başlamışız barışa mahsus adımlarla. sonra katletmişiz her defasında sevmeyi, sevgiliyi, şehveti. ve ben nedesem boş şimdi. arka sokak günah mahallemde, yan bahçe mezar hem de koskoca. bana ne çok yakışıyor aldatmak bir bilsen ne çok özletiyor kendini yeni hezimet. dediğim odur ki güldürüyor beni kıyamet. ucuzundan duygulanmalarım tadından yenmezken ben harcanıyordum acı acı. kimse dur demedi ben yine de ağlamadım. hain saldırılara maruz kalan cenabet sevaplarım çelimine yanıyordu. çok zayıftı hamlelerim ve ben gülüyordum kıyamete. telefon bir kez daha çalıyordu sökerek yüreğimi. ben yine de ağlamıyordum. ne hikmettir hiç bir ses onu anımsatmadı ya da hiç bir ses tonu kaybolduğumu anlamadı sonra! ben yine de ağlamadım. dünya bana minnet ve her kayıp gazetede manşet yeni bir sevgiliyi harcıyordu. bu kez ağlayarak zırıl zırıl, inim inim, bütün acı çekişen pekiştirmelerle ağlıyordum. ben sevemiyordum ne dünyayı, ne de ufak dualara sığınmış kıyametini. kendimi bir bulursam yapacağımı bilirim. saygımı nerde unutmuştum. pardon! buyrun burda; Saygılarımla... "

*piiz ahmet yazmış hanım kızımızda aynen hissetmiş..

Hiç yorum yok: