22 Mayıs 2009 Cuma

boşveeeer durma dans et

dün eskişehir'de yurdun balkonuna çıktığımda sokak lambasının ışığının altında, yağmur yağarken öpüşen çift ne hoştu be.
*
son demler eskişehir'de. bide balo şeyim çıktı gitsem mi gitmesem mi lerim aldı başını gitti. ama son karar gitmiyorum oldu du bakalım hayırlısı.

ankara'da ki şenliklere yoğun katılımlarımdan dolayı "şenlik kızı" madalyası, kupası verselerya bana.
enjeksiyon sponsorluğundaki şenlikler de pek şendi be. odtüye giriş maceraları falan.
biliyo musun "mustafa hakkı" oldum ben odtüye girerken. arabada giderken kuzen elime kimliği tutuşturduğunda tek sorunun kimlikteki erkek fotoğrafı olcağını sanmıştım. neyse dedim kapatırım fotoğrafı parmakla. ama bilemedim "mustafa hakkı" olduğumu. soktum gözüne güvenliğin kimliği. neyseki onun gözü çantalarda ve sanklanması muhtemel olan bira şişelerindeydi. 6 kutu birayı esrar arar gibi aradı buldu canım güvenlik. çantalardaki de şans işte durdu bulamadı. güvenlik amca "yihuu bulduk malları amirim" edalarıyla aldı biraları gitti. biz de bedüklemek üzere gittik. şenlik insanı formatına uygun bir şekilde eğlendik meğlendik işte. vücudumdaki enfeksiyon çoğalmasıda bu bedüğe denk geldi. ertesi gün hayko dayıya gittik. off bee gözümü bir saniye bile ayırmadım sahneden öyle fanı olduğumdan değil eskişehir'de ki ilk haftam geldi aklıma yine böyle hayko cepkin konserine gitmiştim. ne sancılı günlerdi lan. bahçeli fatihiyle aramız kötü cart curt işte. tüm şarkı sözleri ona tabiki. tam bir kral tv kızı gibi bu şarkı benden sana modlarım triplerim puu bak tiksindim kendimden. bağıra çağıra söyledim, gökyüzüne baktım söyledim, ona, buna, yıldızlara baktım söyledim. napıyosunuz olum hepiniz bok gibisiniz! der gibi söyledim. bu arada vücuttaki enfeksiyon aldı başını gitti. pazartesi oldu kız doktora gitti. doktor dedi antibiyotik iğne yazıyorum sabah akşam 5 gün boyunca. kız dedi eyvallah.
çarşamba oldu, günler geçti. iğneler yedim. üstüne oturduğum kaba etlerim isyan etti artık. sonra yeniden oldum şenlik insanı. çocuk yine dedi "özledim seni" . kız dedi "ee gel beytepeye şenliğe". çocuk dedi olur.

zıçtığımın telefonları felçti o gün. lanet ettim. bok gibiydi herşey, sen. neyseki iğneciye gidebilmiştim çocukla. -acımadı kiiiii acımadı kiiiiii- ama nazlandım işte yalandan ahhlar amanlar topallamalar falan ama hız kesmiyorum hiç aynen şenlik alanına. bu arada çocuk kayıp tabi pembe lakostlu arkadaşlarının yanına gitti. çok istiyodum lan onun en sevdiği şarkıları onunla baraber söylemeyi hatta o şarkıları söyleyen adamla beraber söylemeyi, eğlenmeyi. olmadı ama. telefonların yüzünden ama valla yoksa biliyorum ben çocukta isterdi benle olmayı. ister miydi?
feci üzüldüm. bitti gittik işte.

sabah oldu kız yine iğne oldu. acıdı. çok acıdı. akşam oldu. kız yine iğne oldu yine acıdı. ama eğlendi duman abileriyle. şarkılar yine malum kişilere... şenlik insanı çizgisinden hiç çıkmadan ertesi gün kız yine alanlarda ve yine bedük. çocuğumuz gelcekti fakat hastalanmış canım kıyamam! ama olsun durma dans et durma dans et! demiş büyüğümüz demet akalın. bizde öyle yaptık ve aşk bizi teğet geçti azizim.

Hiç yorum yok: